
TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
Son dönemlerde markaların itibar kaybı nedenlerine göz attığımızda konu dönüp dolaşıp tedarikçi krizine geliyor. Tedarikçilerdeki çalışma koşulları, iş kazaları, ürün güvenliği, çevresel etki gibi başlıklar markaların sık sık karşılaştıkları riskler olarak karşımıza çıkıyor.
Mesela bir tekstil firmasının tedarikçisinin çalışan maaşlarını ödememesi, veya gıda sektöründe yer alan bir firmanın tedarikçisinde hijyen skandalı görüntülerinin ortaya çıkışı, kimyasal tesiste tedarikçi kaynaklı bir kaza sonucu zehirli gazların çevreye yayılışı gibi sayısız örnekle karşılaşıyoruz.
Ülkemizde kanuni boşluklar bu alandaki denetim sıkıntısını destekliyor. Kamuya paralel olarak özel sektördeki sürdürülebilirlik raporlarına baktığımızda en az değinilen konular arasında ise tedarik zinciri yönetimi yer alıyor. Bu yaklaşım ile birlikte kurumsal sürdürülebilirliğin en önemli başlıklarından birisi önemsizleştiriliyor. Yapılabilecek çok güzel şeyler var.
Mesela kurumsal politika belirlenip, tedarikçi seçim kriterleri yazılabilir, tedarikçi denetim ve puanlama sistemi oluşturulabilir. Çevre, sosyal ve ekonomi etkileri açısından gruplandırma yapılarak tedarikçi rehberi hazırlanabilir.
